Sabah Gazetesi
Hippi Süleyman’ın hikâyesini ise kadim dostu Namık Çolpan’dan öğrenmeye çalıştık. Namık Bey, Sultanahmet Meydanı’na bakan en ünlü mekânlardan birinin işletmecisi. Mekân, 1957’de Lale Restaurant adıyla kuruluyor. Bir süre sonra Sultanahmet’e yolu düşen hippilerin çok sık uğradıği ve hatta bir süre sonra iletişim ve lojistik merkezi olarak kullanmaya başladığı bir yer oluyor. Mekânın kaderi de bundan sonra değişiyor. Google taramasında sayfalarca çıkan; dünyaca ünlü Lonely Planet şehir rehberinde hikâyesi bulunan mekân, başlarda sadece sütlü tatlılar satıyor. Birkaç yıl içinde ise en güzel müziklerin çaldığı, hippilerin kendilerine bırakılan mesajları aldığı, hatta Katmandu ve Hindistan otobüslerinin kalktığı bir yer haline geliyor. Hippi Süleyman ise o sıralarda semtin delikanlılarından biri. “50 küsur senelik dostumdu Süleyman,” diyor Namık Bey ve başlıyor anlatmaya: “Ailesi aslen Vanlı. Kendisi ise Sultanahmet’te doğup büyüdü. Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Lisan öğrenmeye çok meraklıydı. Sürekli hippilerin arasındaydı. Bir süre sonra onlar gibi giyinmeye başladı ve saçlarını da onlar gibi uzattı. Onları tam anlamıyla benimsedi diyebilirim.”